Kobe Bryant ve İmitasyon Formalar

Herkes gibi başlayayım ben de: Çocukluğumuzun kahramanı öldü.

Kobe Bryant'ın ne kadar büyük bir karakter olduğunu çok sonralardan keşfetmiş birisi olarak ölüm haberini ilk gördüğümde ben de sarsıldım. Mütevazi, ne söylemek ve yapmak istediğini bilen ve aslına bakarsanız her şeyin toplamında SAYGIN bir sporcuydu Kobe.

Daha sonra bir haber daha düştü. Şu satırları yazdığım dakikalarda daha doğrulanmadı ama kızlarının da aynı helikopter kazasında yaşamlarını yitirdikleri bilgisi var. Düşünüyorum. Ölüm için "daha yazık" olmak diye bir şey söz konusu olabilir mi?

Artık ölüme daha farklı bakıyorum. Kobe Bryant en azından hak ettiği sevgi ve saygıyı gördükten sonra öldü. Ortaya koyduğu şey sonuna kadar takdir edildi. Çabaları sonuçsuz kalmadı yapmak istediği şeylere dair. Yaşamda bir parça mutluluk göremeden göçen insanlar var.

All - Star maçlarında bile efsanesine ve disiplinine ayrı önem veriliyordu. Yarattığı şeyin dengini gördü. Ee zaten NBA oyuncuları en prestijli yaşamları sürdürüyorlar kariyerleri boyunca vs. Bilemiyorum bazı şeylere hiç ulaşamadan ölüp gidenler?

O sebeple bazen yaşamlarını keşfedemeden gidenler ile kısmen de olsa hayata karşı verdiklerini alabilenler arasında seçim yapıyorum sanırım. 

Kobe'nin ne kadar büyük oyuncu olduğunu son dönemlerinde anladım. Ben hep 76ers veya Sacramento veya Orlando kazansın istedim aktif oyunculuk zamanında. Ama hakikaten neyi, ne zaman, ne kadar yapması gerektiğini hep çok iyi bildi. Kendini çok iyi tanıyordu.

T-Mac veya ne bileyim Vince Carter veya daha düşük profilli Jason Richardson falan hiç bir zaman Kobe kadar oyunu domine edemedi. Gerçek bir saha içi liderdi hakikaten.

Erzurumdaki kuzenlerimle erkek kardeş gibi büyüdük. Bi tanesiyle hele spora dair her şeyde uyuşurduk ve atışırdık ufaktan :) Bayern - ManU, Lakers - 76ers. Şimdi hatırlattı ona doğum günü için Kobe forması almışım. Aklıma yine babam geldi :) Erzurum'da çocukluğu geçenler bilir.

Yanlış hatırlamıyorsam Vehip Atalay'ın hemen yanında Dilber Spor ve Cumhuriyet Spor diye iki farklı spor malzemesi satan mağaza vardı. 90'larda lisanslı- lisanssız ürünler Anadolu şehirlerinde böyle spesifik mal getiren mağazalardan alınırdı. Ne formalar olurdu :)

Arjantin 94 lacivert forması modelinde Erzurumspor forması almisligim bile vardır o mağazalardan :))) Öyle şimdi olduğu gibi değil büyük AVM veya online satış yok. Eee Dünya Kupası veya NBA Playoffları inanılmaz sükseli. O mağazaların önünden geçerken yüreğimiz yerinden çıkıyordu.

Ah babacım :) O mağazaların sahipleri hep tanırdı, severdi babamı. Görünce babam da kıyamaz bana belirli aralıklarla veya aşırıya kaçmamak suretiyle istediğim formayı alırdı. Kendisi çocukken teyzesinin diktiği formalarla mahalle maçlarına çıkmış mahallesinde :)

Az çok anlıyordu heyecanımı. Onun da heyecanlandığı oluyordu o kadar çok çeşit formayı görünce :) Ne babam ne ben pek yetenekli değildik spor meselesinde :) Hele ben futbolu tek başıma evin bana kocaman gelen salonunda kurduğum hayallerle oynadım hep :)

Yıllar sonra baskete merak saldım. Çok kötü değildim. Hırs yaptım, sebat ettim ve en iyisi olmasam bile lise takımımın kaptanı oldum :) Babam maçlarıma geldi. Onun geldiği maçlarda attığım sayılardan sonra hep sırtımda yazan AKTAŞ yazısını gösterdim :) Gülümserdi :)

Onlarca işinin , duruşmasının arasında yarım saatliğine de olsa maçıma gelirdi, izlerdi. Tabi yanında ya MEB döneminden tanıdığı bir turnuva sorumlusu ya da Gençlik Spor Müdürü olurdu. Yine Tuncer abinin oğlu olurdum. Dedim ya pek yetenekli değildim zaten. Onun oğlu olmak dışında...

Not: Meseleye ufak bir güncelleme yapmak gerekiyor sanırım: Tecavüz olayına ilişkin yıllar önce TIME - OUT diye bir dergi vardı. Orada sürecin başlangıcına dair şeyler okumuştum ve sonra tamamen aklımdan çıkmış. Burada konuya hangi acılardan bakabileceğimizi kestirmek lazım.


Cinselliğin gelişimi sırasında kişilerin istek ve reaksiyonları çok farklı gelişebiliyor. Bunun bir norm içinde değerlendirilip hemen tespit yapabilmek mümkün değil. Biraz detayları yeniden okuyunca dominant ilişki zannı ile yaklaştığını iddia ediyor Kobe.

Birbiriyle uyumlu ifadeler ve çok farklılaşan ifadeler var bu olayda. Sonuç olarak olayın tamamında insanın hangi seviyede veya hangi erişimde olduğu fark etmeksizin ruhunun bir tarafında her olaya özgün oluşan yeni bir hırs oluşabiliyor. Bu da kötücül yanını ortaya koyabiliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Need for a rapid change before the arrival of ecological crisis is still valid

CHP'nin İçindeki Canavar

Erzurum'da Güzelyurt'un Ruşen abisi...